1970'li yıllardı. Türk futbolu yavaş yavaş profesyonelliğe doğru yürüyordu. Ancak Türkiye liginden şampiyon olarak çıkan takımlar Avrupa'da pek başarı gösteremiyorlardı. Sadece aklımızda kalan Fenerbahçe'nin 1968 yılında İngiltere şampiyonu Manchester City'yi İstanbul'da 2-1 ile devirip tur atlaması olmuştu. O da öyle bir galibiyetti ki değil Türkiye dünya bile ayağa kalkmıştı.
Futbolcular omuzlara alınmış ve neredeyse Taksim'e kadar öyle çıkmışlardı. Unutulacak gibi değildi. Ama ne yazık ki devamı gelmedi.
Türkiye gündeme gelmek için birkaç yıl daha bekleyecekti. 1974 Dünya Kupası için grup elemelerinde rakip İtalya idi. Teknik direktör Coşkun Özarı'ydı. Milli takım Galatasaray Lisesi mezunu bir hocaya teslim edilmişti. Fransızca ve İngilizce konuşur, futboldan da iyi anlardı.
Napoli'de İtalya ile oynayacaktık. İtalyan milli takımında Anastasi'ler, Rivera'lar, Rıva'lar, Facchetti'ler ve daha daha neler vardı.
Bu arada Boninsegna'yı da unutmayalım. Türk Milli Takımı o gün muhteşem bir futbol oynadı ve bu yıldızlar topluluğuna teslim olmadı.
Ama bir isim öne çıkmıştı. Beşiktaş kalecisi Sabri Dino. Sabri San Paolo stadını İtalyanlara dar etmişti.
O maç bizi birkaç sene idare etti.
Sonra 1980'ler geldi. Başbakan Turgut Özal da futbola meraklıydı. Sahalar çimlenmeye başladı. Yeni statlar yapmak için bayağı beklenecekti.
Galatasaray'ın başındaki Derwall ile futbolda 'Batılılaşmaya' başladı.
Galatasaray Avrupa kupalarında yürümeye başladı.
Fenerbahçe'nin bir Bordeaux galibiyeti destan oldu.
Trabzonspor'un İtalyan Inter karşısında aldığı galibiyet hiç unutulur mu?
2000 yılında Galatasaray UEFA Kupasını aldı.
Milli takım 2002 yılında dünya üçüncüsü oldu.
Bu başarılarda Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli vardı.
Bundan sonra ne mi oldu? Görelim...
ŞAMPİYONLAR LİGİ BİTTİ
Hemen sıralayalım... Hem de numaralarla;
1- 2023'den itibaren her lig şampiyonu dört eleme oynamadan Şampiyonlar Ligine katılamayacak.
2- Türkiye, Avrupa ülkeler sıralamasında 30 yıl sonra ilk kez ilk 20 dışına çıktı. Yani Özbekistan'dan farkımız kalmadı.
3- Çarşamba günleri bizim için bitti. Çünkü biz artık perşembe günleri sahaya çıkacağız... Bu arada bütün takımlar üçer eleme maçı oynayacaklar.
4-Türkiye bundan önce FIFA (2011) sıralamasında 24'üncü sırada UEFA'da ise 10'uncu sıradaydı. Şimdi FIFA'da 42'ıncı, UEFA'da ise 21'ıncı sırada bulunuyoruz.
5- Taç atışı hocasını dünyaya ilk getiren Danimarka. Norveç milli takımında ise Meksika'dan getirilen 'duran top hocası' var.
Bunlar aslında arka arkaya koyarsak uzayıp gidecek. Düzelir m? Tabii ki düzelir. Hollanda bir süre önce bunu yaşadı ve hem UEFA Ligi hem de Konferans ligi puanları ile bu kötü günleri aştı.
Ancak bir tek şey çok önemli; İnanmak.
Yoksa Kopenhag maçı sonrası Abdullah Avcı'nın söylediği gibi "Dünyanın sonu gelmedi ya" demekle iş bitmiyor.
Hoşça kalın…
